Meme kanseri, evreleri 0'dan 4'e kadar sınıflandırarak değerlendirilir. Bu evreleme, tümörün boyutu, koltuk altındaki lenf bezlerinin durumu, meme derisinin etkilenip etkilenmediği ve hastalığın uzak organlara yayılımı gibi unsurlar göz önünde bulundurularak yapılır. Ayrıca, meme kanseri evrelemesi klinik ve patolojik açıdan incelenir. Tedavi yöntemleri de bu evreleme sonuçlarına göre planlanır.Adana’da hizmet veren genel cerrahi doktoru Opr. Dr. Metin Altınkaya meme kanserinin evrelerini ve hangi evrede hangi tedavi uygulanırı anlattı.
Erken evre meme kanseri, evre 1 ile evre 2a ve 2b arasındaki durumları kapsamaktadır. Bu evrelerdeki kanser vakaları, tümörün 2 cm’den küçük olduğu ve koltuk altındaki lenf bezlerine yayılmadığı (evre 1), tümörün 2 cm’den küçük olduğu ve koltuk altında 3 veya daha az lenf nodunun etkilenmesi ya da tümörün 2-5 cm boyutlarında olup lenf bezlerinde herhangi bir yayılım göstermemesi (evre 2a) ve tümörün 2 cm’den büyük, 5 cm’den küçük olduğu veya 5 cm’den büyük olduğu halde koltuk altındaki lenf bezlerinde herhangi bir tutulumun bulunmaması (evre 2b) durumlarını içermektedir.
Özetle, tümörün küçük olup koltuk altındaki lenf bezlerinde 3 veya daha az tutulum varsa veya tümör büyük olmasına rağmen koltuk altı lenf bezleri etkilenmemişse, bu durum erken evre meme kanseri olarak değerlendirilir.
Evre 0 meme kanseri, tümörün bulunduğu bölgeye (kanal veya lobül) bağlı olarak, hücre içinde sınırlı kalan ve yayılım göstermeyen in situ karsinom olarak tanımlanır.
Evredeki meme kanserinde tümör, 2 cm'den daha küçüktür ve koltuk altındaki lenf bezlerinde herhangi bir tutulum yoktur. Eğer küçük bir tutulum (mikro-invazyon) mevcutsa, bu da evre 1 meme kanseri olarak değerlendirilir.
Evre 2 meme kanseri, tümör boyutunun 2-5 cm arasında olduğu ve koltuk altı lenf bezlerinde tutulumun olup olabileceği bir durumdur. Bu evre, kanserin mevcut durumu açısından evre 2 olarak sınıflandırılır.
Evre 3 olarak tanımlanan meme kanseri, tümörün 5 cm'den büyük olduğu ve koltuk altındaki lenf bezlerinde tutulumun söz konusu olduğu durumları içerir. Bu koşullar dikkate alındığında, kanser bu evreyle tanımlanır.
Evre 4 meme kanserinde, tümörün boyutuna bakılmaksızın, uzak organlarda (örneğin, kemik, karaciğer veya akciğer) metastaz varlığı söz konusu olduğunda, bu evre 4 olarak tanımlanır.
Meme kanseri evrelemesi, klinik, patolojik ve ameliyat öncesi tedavi yapılmışsa tedavi sonrası evreleme olarak üç şekilde gerçekleştirilebilir. Bununla birlikte, birincil tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde klinik evrelemenin önemi oldukça büyüktür ve bu aşama, hastanın tedavi planının şekillendirilmesinde kritik bir rol oynamaktadır.
Meme kanserinin evrelerine bağlı olarak hastalara sunulabilecek farklı cerrahi seçenekler, tedavi sürecinin etkinliği açısından önemli bir yere sahiptir. Bu yöntemler, hastanın genel durumu ve kanserin özellikleri dikkate alınarak seçilmektedir.
Bunlar arasında meme koruyucu cerrahi, basit mastektomi, koltuk altındaki lenf bezlerinin durumu dikkate alınarak yapılan modifiye radikal mastektomi (memenin çıkarılmasıyla birlikte koltuk altının temizlenmesi), subkutan mastektomi (meme derisinin korunarak yapılan) ve meme protezi uygulamaları yer alır.
Ayrıca, tümörün koltuk altı tutulum durumu ve evresi göz önünde bulundurularak, radyoterapi, kemoterapi ve hormonoterapi gibi ek tedavi yöntemleri de meme kanseri tedavisinde kullanılabilir.
Bu aşamada, meme kanseri tümörleri 2 cm'den daha küçük boyutlarda bulunur ve bu durum evre 1 olarak değerlendirilir. Bu aşamada tedavi, genellikle meme koruyucu cerrahi ile başlar. Ayrıca, koltuk altındaki lenf bezlerinin durumunu değerlendirmek amacıyla sentinal lenf nodu biyopsisi yapılır; böylece lenf bezlerine yayılım olup olmadığına karar verilir. Tedavi sürecinin ardından radyoterapi uygulanması planlanır. Gerekli görüldüğünde, kemoterapi veya hormonoterapi gibi ek tedavi yöntemleri de devreye girebilir. Bu evrede uygulanan tedavi sonrası hastaların sağ kalım oranları, diğer evrelere göre daha iyidir ve genellikle lenf bezlerinde tümör yayılımı gözlemlenmez. En yaygın tedavi yöntemi olan meme koruyucu cerrahiden sonra mutlaka radyoterapi uygulanması gereklidir.
Evre 2 meme kanserinde, tümör boyutu 2-5 cm arasında değişir ve koltuk altındaki lenf bezlerinde tutulum durumu olabilir ya da olmayabilir. Bu evredeki tedavi yöntemleri, evre 1'deki yaklaşımlarla benzerlik gösterir. Ancak, tümörün büyüklüğü ve lenf bezlerine yayılımı söz konusuysa, tedaviye kemoterapi, radyoterapi ve hormonoterapi gibi ek yöntemler eklenir.
Evre 3 meme kanserinde, tümör 5 cm'den büyük olabilir veya daha küçük olup etrafındaki dokularla ve koltuk altı lenf bezleriyle yapışıklık gösterebilir. Ayrıca, tümör her boyutta olabilir ve meme derisi, göğüs duvarı, çevre kaslar ile koltuk altı lenf nodlarına yayılma gözlemlenebilir.
Tedavi sürecinde, hastaların durumu ve tümörün yayılımı dikkate alınarak tedavi planları oluşturulur. Bu bağlamda, tedavi sürecinde hormonoterapi, kemoterapi ve modifiye radikal mastektomi gibi çeşitli yöntemlerin uygulanması söz konusu olabilir. Eğer tümör büyükse ve çevre dokulara ya da lenf nodlarına yayılmışsa, neoadjuvan kemoterapi uygulanarak tümörün boyutunun küçültülmesi hedeflenir; sonrasında mastektomi ya da lampektomi gibi cerrahi işlemler planlanabilir.
Son evre olan 4. evre meme kanserinde, tümörün boyutuna bakılmaksızın uzak organlara (kemik, karaciğer, akciğer vb.) metastaz gerçekleşmiştir. Bu durumda, tedavi seçenekleri arasında hormonoterapi, kemoterapi ve modifiye radikal mastektomi gibi farklı yaklaşımlar mevcut olabilir. Hastanın genel sağlık durumu ve mevcut şikayetleri göz önüne alınarak, mastektomi, kemoterapi ve hormonoterapi gibi farklı tedavi seçenekleri uygulanabilir.
Kanserin farklı evrelerinde, duruma uygun cerrahi müdahaleler gerçekleştirilebilmektedir. Uzak organlara yayılım gösteren evre 4 vakalarında, tümör yükünü azaltmak veya memede meydana gelen nekroz ve yaraları tedavi etmek için salvage mastektomi (tuvalet mastektomi) adı verilen bir cerrahi yöntem uygulanır.
Copyright © 2025 Op. Dr. Metin Altınkaya Tüm Hakları Saklıdır.