Yıllık Mamografi Taraması

Sayfa İçeriği

Meme kanseri taramasında ve hastalığın erken tanısında altın standart mamografi tetkikleridir. Dünya genelinde yapılan araştırmalar, yıllık mamografi taramalarını ihmal eden hastalarda meme kanserine bağlı yaşam kayıplarının çok daha fazla olduğu görülmektedir. Tedavi uygulamalarının başarısında hastalığın erken dönemde tespit edilmesinin rolü büyüktür. Erken tanı içinse yıllık mamografi taramasının aksatılmadan yapılması gerekir.  İstatistiksel olarak kanser tanısı almadan önce yalnızca bir mamografi taramasını atlayan kadınlarda dahi yaşam kaybının daha yüksek oranda görüldüğü bilinmektedir. Günümüzde klasik mamografi, dijital mamografi ve kontrastlı mamografi gibi farklı seçenekler mevcuttur. Adana’da hastalarına hizmet veren Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Metin Altınkaya yıllık mamografi taraması hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Tarama Mamografisi – Tanısal Mamografi

Mamografi tetkiki memenin düşük dozda X ışınları ile röntgen filminin çekilmesi esasına dayanır. Olası kanser vakalarının erken aşamada tespit edilmesini sağlayan mamografi yöntemi, özellikle 40 yaş üstündeki tüm kadınların yıllık olarak yaptırması gereken bir tarama uygulamasıdır. Hiçbir semptom veya şikayet göstermeyen, sağlıklı bireylere uygulanan mamografi tetkiki, tarama mamografisi olarak adlandırılır. Dünya Sağlık Örgütü ve hekimler 40 yaş üzerindeki her kadının 70 yaşına dek yıllık periyotlar halinde mamografi çektirmesini tavsiye eder. Gerekli görüldüğünde, özellikle risk taşıyan bireylerde mamografi tetkikine meme ultrasonografisi ve Meme MR’ı da eklenmektedir.

Buna karşın tanısal mamografi, meme dokusuna ilişkin bir şikayeti bulunan kişilere uygulanır. Meme dokusunda sertlik hisseden, meme derisinde yara, kızarıklık, renk değişimleri veya portakal kabuğu görünümü fark eden kişilere tanısal mamografi uygulanabilir. Meme başında akıntı, damarlarda belirginleşme veya çoğalma yahut da meme ucunun içeri kaçması gibi durumlar gözlendiğinde tanısal mamografi çekilir ve söz konusu şikayetlerin altında yatan neden araştırılır. Tanısal mamografi her yaştan hasta grubunda engel bir durum olmadığı sürece uygulanabilmektedir.

Tarama Mamografisi Hangi Aralıklarla Yaptırılmalıdır?

Genetik etkenlerden dolayı risk grubunda yer almayan ve herhangi bir şikayeti olmayan kadınlarda yıllık mamografi taramasına 40 yaş itibariyle başlanması gerekir. Sonrasında ise her yıl tekrarlanır. Yaşam beklentisi 5-10 yıl oluncaya dek yıllık mamografi taramalarına devam edilmesi gerekir.

Düzensiz Mamografi Çektirenlerde Mortalite (Yaşam Kaybı) Riski Artıyor!

Düzenli olarak aksatmadan yıllık mamografi taraması yaptırmak yaşam kaybı riskini azaltıyor ve tedavinin başarı şansını büyük oranda arttırıyor. Mamografi taraması kanserin erken evre belirtileri olan mikrokalsifikasyonların tespit edilmesini kolaylaştırıyor. Özellikle aksatılmadan düzenli yapılan mamografi taramaları erken tanı ve başarılı tedavi şansını arttırıyor. Erken tanı alan vakalarda hasta çok daha minimal düzeydeki cerrahi müdahalelerle sağlığına kavuşabiliyor. Tüm dünyada düzenli mamografi çektiren hastalar ve ara sıra bu taramayı ihmal eden hastalar kıyaslandığında yaşam kaybı oranları açısından büyük bir fark gözleniyor. Yıllık mamografi taramalarının yaygın şekilde uygulandığı ülkelerde meme kanserinden kaynaklı ölümlerin büyük oranda marjinalleştiğini önemle vurgulamak gerekiyor.

Ailesinde 40 Yaş Altı Meme Kanseri Tanısı Alan Varsa Ne Yapılmalı?

Aile bireylerinde, özellikle de birinci derece yakınlarında 40 yaşından önce meme kanseri teşhisi konmuş biri varsa bu kişiler risk grubu içerisinde değerlendirilir. Bu kişilerin meme kanserine karşı taramalara daha erken yaşlarda başlaması önem taşır. Hatta yakın aile bireyinin meme kanseri teşhisi aldığı yaş 40 ise, bu kişilerin meme kanseri taramasına otuz yaşından itibaren başlaması gerekir. Ailesinde meme kanseri öyküsü bulunan kişiler özel bir risk grubunu teşkil ederler. Bu kişilerin yıllık taramalarında mamografiye ek olarak meme MR’ına başvurulabilmektedir.

Mamografi İle İlgili Yanlış Bilinenler

Günümüzde hem dünya genelinde hem de ülkemizde meme kanserine karşı farkındalık yaratmaya yönelik çok sayıda çalışma yapılmaktadır. Genel olarak bilinçli insanları sayısı artsa da mamografi hakkında halen daha doğru bilinen yanlışlar, halk arasında varlığını sürdürüyor. Pek çok insan mamografi çekimi sırasında maruz kalacağı radyasyonun kansere neden olacağından endişe etmeye devam ediyor. Ancak bu endişe yersiz. Günümüzde gelişmiş radyolojik görüntüleme teknolojileri sayesinde mamografi taramaları son derece güvenli hale geldi. Bilhassa tomosentez içeren mamografi cihazları bu konuda cazip bir seçenek sunuyor. Mamografi taraması sırasında kişinin maruz kaldığı radyasyon düzeyi kabul edilebilir seviyelerde. Meme kanserine neden olma riski ise taşımıyor.

İkinci bir yanılgı ise mamografi çekiminin ağrılı bir işlem olduğuna yönelik. Mamografi çekimi birkaç dakika süren bir tanı yöntemidir. Her insanın ağrı eşiği farklı olmakla birlikte dayanılması güç bir ağrı söz konusu değildir.

Yıllık Mamografi Taraması Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Mamografide Maruz Kalınan Radyasyon Düzeyi

Mamografi uygulaması çok düşük dozda radyasyon barındırır. Mamografi tetkiki sırasında alınan radyasyon, normal yaşantımız sırasında üç ayda alacağımız radyasyona eşdeğerdir. Veya farklı bir şekilde ifade etmemiz gerekirse, uçakla Amerika seyahati yaparsak, bir mamografi çektirmiş gibi radyasyon alırız. Bu veriler ışığında, mamografi taramasının sağladığı erken tanı ve tedavi şansı ile kıyaslandığında maruz kalınan radyasyon, kabul edilebilir düzeydedir.

Mamografi Her Zaman Kesin Sonuç Vermez

Mamografi taraması sonrasında konulan tanının kesinliği çeşitli faktörlere bağlıdır. Kullanılan yöntem, radyoloğun tecrübesi, hastanın yaşı veya taranan meme dokusunun yoğunluğu gibi unsurlar mamografi sonuçlarının güvenilirliği üzerinde etkili olabilmektedir. Örnek vermek gerekirse hastanın yaşı küçüldükçe ve meme dokusunun yoğunluğu arttıkça yalancı negatif veya yalancı pozitif sonuçlarla karşılaşma ihtimali o denli artar. Bu yüzden meme dokunuzda herhangi bir değişiklik veya kitle tespit ettiyseniz, mamografi sonucu negatif çıksa bile ek tetkiklere başvurulması gerekir.

Genç Kadınlarda Mamografinin Tanı Değeri Düşüktür

Genç yaştaki kadın bireylerde meme dokusu, ilerleyen yaşlardaki kadınlara kıyasla çok daha yoğundur. Meme dokusu içerisinde çok daha fazla süt bezi, kanalı ve memeyi tutmakla görevli bağ bulunur. Tüm bu unsurlar X ışını geçirmez. Ve mamografi tetkikinde beyaz renkte görünürler. Memede meydana gelen tümörlerde benzer bir görünümde olduğu için bu durum, genç yaştaki kadınlarda mamografi sırasında tümörün tespit edilmesini zorlaştırmaktadır. Ancak yaş ilerledikçe meme dokusu azalmaya ve meme içerisindeki yağ dokusu artmaya başlar. Yağ dokusu X ışınlarını geçirebilen bir yapıya sahiptir. Aynı şekilde yağ dokusu mamografi sırasında siyah renkte görünür. Bu durum beyazımsı bir görünüme sahip olan tümörlerin çok daha kolay şekilde fark edilmesini sağlar. Bu yüzden bu yaş grubundaki kadınlarda tümörün tespitini kolaylaştırmak için kontrastlı mamografi tercih edilebilir. Ancak 40 yaş itibariyle her kadın için yıllık tarama mamografisi yaptırmak önerilmektedir.

Mamografi Kimi Zaman Başka Tetkiklerin De Yapılmasını Gerektirir

Bazı durumlarda doktor, mamografi tetkikine ek olarak biyopsi, Meme MR’ı ve Meme Ultrasonografisi gibi tetkikler de isteyebilir. Unutmamak gerekir ki mamografi sırasında tespit edilen her farklılık veya kitle kanser anlamına gelmez.

Tarama Mamografisi Her Zaman Kanseri Tespit Edemeyebilir

Fiziki muayene sırasında elle hissedilebilen kitlelerin bazıları mamografi sonuçlarında görülemeyebilirler. Veya mamografide tespit edilen bir kitle, elle hissedilemeyebilir. Her beş kanser vakasından biri, tarama mamografisinde gözden kaçabilmektedir. Bu yüzden mamografi kadar uzman doktor muayenesi de büyük önem taşımaktadır.

Mamografide Tespit Edilen Her Tümör Tedavi Edilemeyebilir

Kimi zaman mamografi tetkiki sırasında tespit edilen küçük boyuttaki bir tümör, hızla çoğalmış ve vücudun farklı dokularına yayılmış olabilir. Unutmamak gerekir ki mamografi yalnızca memenin röntgen filmidir. Yani kişinin vücuduna dair bütüncül bir değerlendirme yapmamızı sağlamaz. Bu yüzden MR, kemik sintigrafisi veya PET-CT gibi farklı tanı yöntemlerinden faydalanmak gerekebilir.

Diğer Tedaviler