Doğumun ardından hayatımıza giren en önemli rutinlerden biri emzirme sürecidir. Emzirmek bazı durumlarda anneler için son derece zorlu bir sürece dönüşebiliyor. Bebeğin meme reddi, yanlış emzirme teknikleri ve benzeri durumlar sadece bebeğin beslenmesine zarar vermekle kalmaz. Aynı zamanda annede mastit ve benzeri sağlık sorunlarının gelişmesine neden olur. Bu gibi durumlar bebeğin yeterli ve sağlıklı şekilde beslenmesini engelleyerek büyüme ve gelişme sürecine zarar verir. Emzirme yani laktasyon döneminde annelerin yaşadığı en yaygın sağlık problemlerinden biri mastit veya bir başka deyişle meme enfeksiyonlarıdır. Toplum genelinde süt sıtması olarak da adlandırılan mastit, farklı nedenlerden dolayı gelişebilir. Ancak çoğu vakanın altında yanlış emzirme teknikleri bulunuyor. Doğru zaman aralıklarında, doğru pozisyonda ve doğru planlanmış bir emzirme periyodu, annenin mastit yaşama ihtimalini azaltır. Hem bebek hem de anne için da sağlıklı ve konforlu bir emzirme dönemi geçirilmesini sağlar. Adana’da hastalarına hizmet veren Genel Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Metin Altınkaya mastit olmayı önleyecek doğru emzirme tekniklerini sizler için anlattı.
Emzirme sürecindeki anneler için mastit yani meme enfeksiyonu, kelimenin tam anlamıyla bir korkulu rüyadır. Memede şiddetli ağrı, kızarıklık ve şişlik gibi şikayetlere neden olan ciddi bir inflamasyondur. Mastit rahatsızlığının en yaygın görülen belirtilerini sıralamamız gerekirse:
Mastit adı verdiğimiz meme enfeksiyonu memenin anatomik yapısı ile yakından ilişkilidir. Meme içerisinde süt üretme işlevini yerine getiren meme bezlerinden ve sütün meme ucuna taşınması ile görevli kanallardan meydana gelmektedir.
Eğer emzirdikten sonra memedeki süt tamamıyla boşaltılmazsa süt yollarında tıkanmalar yaşanır. Bu durum memenin süt üretim kapasitesine zarar verdiği gibi aynı zamanda tıkanmadan kaynaklı inflamasyon ve enfeksiyon durumları yaşanır.
Benzer biçimde yanlış emzirme yöntemleri de memede bulunan sütün tümüyle boşaltılmasına engel olur. Bu durum da mastit oluşumunu tetikleyen etkenlerden biridir. Bebeğin bağışıklık sisteminin güçlenmesi, anne ve bebek arasında hem fiziksel hem de duygusal bağın kurulması, anne ve bebek sağlığı açısından emzirmenin doğru tekniklerle, doğru pozisyonda yapılması büyük önem taşır.
Bebeklerin ilk gıdası anne sütüdür. Bebeğin beslenebilmesi, bağışıklığının güçlenmesi ve gelişim sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için doğru emzirme tekniklerinin uygulanması gerekir.
Bu bağlamda, bebeğin yaşama merhaba dediği ilk yarım saat içerisinde veya en geç bir saat içerisinde emzirilmesi gerekir. Zira bu dönemde memeden salgılanan anne sütü kolostrum olarak adlandırılan ve bağışıklık sistemi için büyük önem arz eden, probiyotik ve prebiyotik açısından zengin bir yapıdadır. Bebeğin bu sütü mutlaka tüketmesi gerekir.
Bir diğer önemli nokta ise annenin memesindeki sütün tamamıyla boşaltılması gerekir. Bu hem olası tıkanmaların ve enfeksiyonların önüne geçer hem de süt üretiminin yüksek kapasiteyle devam etmesini sağlar. Mümkün olduğunca bebek memedeki sütün tamamını emmeli, ememediği zamanda memede kalan sütün pompa ile sağılması gerekir.
Emzirme pozisyonu bebeğin yeterli ve konforlu beslenmesi açısından olduğu kadar mastit oluşumunu engellemek için de önemlidir. Emzirme pozisyonu için birinci kriter annenin rahat olmasıdır. Bebeğinse annenin kolunun iç kısmına, baş dirsek boşluğuna gelecek şekilde yerleştirilmesi gerekir.
Annenin emzirme sırasında bebeği sırtından poposuna kadar eli ile destekleyecek durumda olması gerekir. Bebeğin boynu yamuk olmamalıdır. Zira bebeğin boynunun ağrıması emerken çabuk yorulmasına ve emmeyi bırakmasına neden olabilir.
Bebeğin emdiği sırada memeye oval hareketlerle masaj yapılabilir. Bu hareket süt akışını kolaylaştırdığı gibi aynı zamanda mevcut tıkanmaların da açılmasını sağlar.
Bebek sık sık ve her istediğinde emzirilmelidir. Tümüyle boşaltılan bir meme ortalama üç saatte dolmaktadır. Bu da bebeklerin üç saatlik periyotlar halinde emzirilmesini gerektirir.
Copyright © 2025 Op. Dr. Metin Altınkaya Tüm Hakları Saklıdır.